Sağlık

“İNTİHAR ÖNLENEBİLİR” BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU

Sağlık Bakanlığı Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı’nda ”İntiharı önleme konusunda farkındalık yaratılması ve intiharın azaltılması” hedefleri yer almaktadır. İntihar önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olması nedeniyle yapılacak çalışmalar büyük önem arz etmektedir. Osmaniye “İl İntiharı Önleme Kurulu” İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Uzman Dr. Ersin PEKER Başkanlığında 08 Temmuz 2021 tarihinde yapıldı. Düzenlenen İl İntiharı Önleme Kurulu toplantısına; İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Aile, ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Müftülüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Osmaniye Belediyesi Kurum temsilcilerinin katılmalarıyla gerçekleştirilmiştir. İl İntiharı Önleme Kurulu toplantısında; 2021 yılında yapılacak faaliyetlere ilişkin İl Eylem Planı hazırlandı. İNTİHAR ÖNLENEBİLİR BİR OLGU Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nden Klinik Psikolog Feriha Kaşifoğlu’nun konuyla ilgili açıklamasına göre, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık bir milyon kişi intihar nedeniyle ölmektedir. Bu da her 40 saniyede bir intihar nedeniyle hayatların kararması demektir. Bu sonuçlar da bu seneki temanın belirlenmesindeki temel taş olmuştur. İntihar, toplumda yaygınlaşma tehlikesi olan, kişinin geride kalan yakınlarında yıkıcı etkiler bırakan, sadece bireyi değil, herkesi etkileyen, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik yönleri olan bir olgudur. İntihara neden olan risk faktörleri arasında, ruhsal bir hastalığın olması, yakın sosyal çevre ile çatışma, istismar ve şiddete maruz kalma, alkol veya madde ile ilgili sorunlar, fiziksel veya tıbbi rahatsızlıklar, ailede özellikle intihar öyküsü olması, stres, mali sıkıntılar, ayrılık, kronik bir hastalık gibi kriz anları ve bunlar gibi birçok neden sayılabilir. İntihar olgularının çoğunluğuna ruhsal hastalıkların eşlik etmesi nedeniyle, ruhsal hastalıkların erken dönemde saptanması ve intihar riski olan bireylerin uygun tedaviyi alması çok önemlidir. İntiharı önlemek, büyük oranda mümkün olsa da, toplumun intihar ve ruhsal hastalıklar konularında bilgi eksikliği, bu riski taşıyan bireylerin damgalanma endişesiyle uygun ruh sağlığı hizmetlerine ulaşmasını engellemektedir. Ruhsal problemler yaşayan bireylere ön yargıyla yaklaşılıp, tehlikeli gözle bakılması, bu kişilerin yardım almalarına engel olduğu kadar, çalışma hayatlarını ve sosyal ilişkilerini de kısıtlama gibi durumlarla karşı karşıya getirmekte ve yaşam kalitelerini düşürmektedir. Bu sebeple de “akıl hastası, maddeci, ruh hastası” gibi etiketler kullanmaktan kaçınıp, “psikiyatrik rahatsızlık, ruhsal sorunlar” ifadelerinin kullanılması bireylerin damgalanma endişesini azaltacak ve sağlık hizmetlerine başvurmasında en önemli engel kalkacaktır. Günümüzde bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanan intiharın önlenmesinde sadece sağlık platformu değil, işverenler, politikacılar ve medya da elini taşın altına koyabilmeli ve farkındalık yaratabilmek için etkinliklere yer vermelidir. Çünkü, intihar önlenebilir bir olgudur.” (https://hospital.kyrenia.edu.tr/)